Belki de bu denli özgür bir ruhun, kendine olan tutsaklığı ilk okuduğum zamandan beri etkisinden çıkamadığım kısım;
Ait olamadan yaptığı her yolculukta en çok kendini arayışı ve yine en çok kendinden kaçışı ya da...
''Ve yaşam yalnız rüzgar,yalnız gökyüzü,yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi .'' dediği yerde Yaşam nasıl tasvir edilir denilirse şüphesiz Tezer Özlü'nün ruhunu hissettiren bu kitabı önererek cevaplandırırım soruyu.
Kitabı bitirdiğimde hem kendi yaşamını anlamlı kılmak için kendini arayan bu kadının özgür ruhunu, hem de özgür kılmak uğruna ait olamadığı her yerde içinde yarattığı tutsaklığı gördüm Tezer Özlü'nün...
Herkes sever mi bilemem ama birçok kişiye ağır geleceğinden şüphem yok.Ölümle yaşamı iç içe tasvir ederken intihara karşı bakış açısı depresif bir ruhu betimliyor.
Sevdiği yazarların mezarlarına yaptığı her yolculukta ölümü bir kez daha sorgulurken belki de en gerçekçi bulduğu ölüm şekli intihardı,’’ Pavese'nin de ‘’yaptığı gibi...
Kendi hayatında, özgürlüğe biçtiği roldü belki de intihara olan ilgisi...
''Yaşamın Ucuna Yolculuk' bende ilk okuduğum zamandan beri yaşamın benden, benimse bir hiçten ileri geldiğimi hatırlattığından belki de arada elime alıp tekrar tekrar okurum.
Kendine verdiği değeri kendi doğrularıyla yaşayan bu kadının bütün baskılardan arınma şeklinde kendimi bulduğumdan belki de ...
Bedenin ruhu arayışı ruhunsa bu arayıştan yoruluşu kitabı her bitirdiğimde hissettiğim duygu.
Bana beni bir kez daha hissettirdiği için teşekkür etmek istediğim bir kitap, sever misiniz bilmem ama hissedersiniz.